The Vampire Boy

    By Doğa

    The Vampire Boy cover image

    16 Jun, 2023

    Bir zamanlar, uzun boylu ve siyah saçlı bir erkek olan Jack adında genç bir adam vardı. Jack'in en sevdiği şeyler vampir filmleri ve ormanda gezmekti. Vampirlerin güçlerine, mistik havalarına ve gizemlerine hayrandı.

    Jack'in yaşadığı kasaba, büyük ve karanlık bir ormanın yanındaydı. Ormanda ne olduğunu kimse tam olarak bilmezdi, ancak Jack orayı dolaşmayı ve doğayla iç içe olmayı çok sevdiği için sürekli oradaydı.

    Bir gün Jack, okuldan eve dönerken, arkadaşlarıyla konuşurken şaka yollu bir iddiaya girdi. Eğer gece ormana girer ve korkmadan dolaşabilirse, vampir olduğunu kanıtlamış olacaktı. Jack bu iddiayı kabul etti ve o gece ormana girmeye karar verdi.

    Akşam olduğunda, Jack el feneri ve sırt çantasıyla ormana doğru yola çıktı. Kasabanın sokak lambaları arkasında kaldıkça, karanlık ormanın içine daha da derine girdi. Gece kuşlarının sesleri ve rüzgarın hışırtısı hariç orman sessizdi.

    Ormanda bir süre dolaştıktan sonra, Jack yorgun hissetmeye başladı ve bir ağacın dibinde oturup dinlenmeye karar verdi. Etrafındaki doğaya bakarak zihnini toplamaya çalıştı. Ancak, bir süre sonra garip bir ses duydu. Bu iniltiler gibi bir şeydi ve giderek daha yakınlaşıyordu.

    Jack korkarak ayağa kalktı ve sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladı. Ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe, sesler daha da netleşti. Sonunda, karşısında bir mağara olduğunu fark etti ve seslerin oradan geldiğini anladı.

    Mağaranın içine giren Jack, karanlığın içinde ilerledi. Mağarada ilginç bir şekilde mumlar yanıyordu ve bu, Jack'in daha da meraklanmasına sebep oldu. Derinlere ilerledikçe, sonunda bir oda buldu ve seslerin buradan geldiğini anladı.

    Odaya girdiğinde, gördüklerine inanamadı. Karşısında uzun, beyaz tenli ve siyah saçlı bir kadın duruyordu. Kadının kırmızı gözleri vardı ve keskin dişleri onun bir vampir olduğunu gösteriyordu. Jack korkuyla geri çekilmeye başladı, ama kadın ona zarar vermeyeceğini söyledi.

    Kadın, isminin Victoria olduğunu ve yıllardır bu ormanda yaşadığını anlattı. Jack'in cesaretini takdir ettiğini ve ona ölümsüz bir hayat sunmak istediğini söyledi. Yani, Jack bir vampir olma şansına sahipti, hayalini gerçekleştirebilirdi.

    Jack, Victoria'nın sunduğu şansı kabul etti ve onun ısırığıyla vampir oldu. Artık güçlü, hızlı ve ölümsüzdü. Ancak, ölümsüz hayatının bedelini de ödemek zorundaydı. Jack artık insanların kanını içmek zorundaydı.

    Victoria, Jack'e vampir olmanın sorumluluklarını ve nasıl yaşayacağını öğretti. Gece avlanmayı, insanlardan saklanmayı ve doğaüstü güçlerini nasıl kullanacağını öğrendi. Jack, vampir olarak yeni hayatına alışmaya başladı.

    Bir süre sonra, Jack arkadaşlarının ve ailesinin ne düşüneceğini merak etmeye başladı. Onları ve eski hayatını özledi ama bir daha asla geri dönemeyeceğini biliyordu. Vampir olmak, hayallerinin gerçekleşmesine yol açsa bile, bedeli ağır olmuştu.

    Jack, yeni durumunu kabullenmeye çalıştı ve Victoria ile birlikte yaşamaya devam etti. Gece avlanırken, kötü insanların kanını içerek masum insanlara zarar vermemeye çalıştılar. Bu şekilde, belki de hayatlarına bir anlam katmaya çalışıyorlardı.

    Zaman içinde Jack ve Victoria, ormanda diğer yaratıklarla da tanıştı. Kurt adamlar, periler ve cadılar gibi varlıklarla dostluklar kurarak gizemli ormanın derinliklerinde yaşamaya devam ettiler. Birbirleriyle yaşlanmayacaklarını ve sonsuza dek birlikte olacaklarını biliyorlardı.

    Jack, vampir olmanın getirdiği yalnızlığı ve aşkı öğrenmişti. Evet, ebedi gençlik ve güçlere sahipti, ancak aynı zamanda büyük bir sorumluluk ve fedakarlık taşıyordu. Ormanda hüzünlü ve güzel bir hayatı vardı, ama yine de arkadaşlarına, ailesine ve eski hayatına duyduğu özlemi dindiremiyordu.

    Jack zaman zaman kasabaya gider ve eski hayatına dair izler arardı. Kimse onu tanımazdı ve onun ne olduğunu bilmezdi. Eski arkadaşlarını ve ailesini gözlemleyerek, onlarla bir daha asla bağlantı kuramayacağını kabullenmeye çalıştı.

    Yıllar geçtikçe, Jack ve Victoria'nın ormanındaki yaşamları devam etti. İnsanların dünyasından uzak, büyülü ve gizemli bir dünya oluşturdular. Her gece avlanırken, bir zamanlar sahip oldukları hayatların ve sevdiklerinin hatırasını içlerinde taşıdılar.

    Jack, bir vampir olarak yaşamanın getirdiği bedeller ve nimetlerle başa çıkmayı öğrendi. Ölümsüz hayatını, doğayla ve büyülü arkadaşlarıyla daha iyi hale getirmeye çalıştı. Eski hayatının özlemi ve aşkı sürekli yanında olsa da, yeni dünyasında kendi yerini buldu.